ÖĞRETMEN ama bu torpaqlarda MÜELLİMELİKDİR vazifem...






17 Ocak 2011 Pazartesi

BAMTLİNDEN bamtelime dokunanlar...


- Yapılan bir yanlışı bir de hadis-i şeriflere dayandırarak savunmaya kalkışmak demogojidir, günahı ikiye katlama ve tevbe kapısını kapama demektir. Mesela, bazı kimselerin plaj gibi yerlere gidip günahlara girdikten sonra “Çocuklarınıza yüzmeyi, atıcılığı ve biniciliği öğretin” hadisini okuyarak yüzmenin faziletini anlatmak suretiyle bu kabahatlerine mazeret uydurmaları demogojidir, günahı katlama ve tevbe kapısını kapamadır.

- Maddî virüsler için sürekli bir değişim söz konusu olduğu gibi, manevî hastalıklara sebep olan virüsler de zamana ve şahsa göre değişiklik arz edebilir. Nur Müellifi, “Hücumât-ı Sitte” adıyla meşhur risalesinde şeytanların en tehlikeli altı tuzağını nazara vermiş; “hubb-u cah, korku, tama’, ırkçılık, enaniyet ve tenperverlik” olarak sıraladığı bir kısım şeytanî hücumlara karşı müdafaa yollarını göstermiştir. Bu türlü virüs, zaaf ve boşlukların biri ya da birkaç tanesi her insanda bulunabilir. İnsan, Allah’ın rızasına ve ahiret saadetine yürüdüğü yol güzergâhını emniyete alabilmek için bu boşluklarının farkında olmalı ve her adımını dikkatle atmalıdır.


- İnsanın gönül dünyasını yavaş yavaş harap eden, manevî melekelerini birer birer öldüren hastalıklardan biri de övülmeyi sevmek ve her fırsatta methedilmeyi istemektir. Hep üstün sıfatlarla anılmak, medh ü senâlarla yâd edilmek ve sürekli iyilikler, meziyetler ve başarılarla nazara verilmek arzusu tedavisi zor bir kalb marazıdır. Mü’minler arasında da hakkında methiyeler yazılmasını ve övgüler sıralanmasını dileyen insanlar olabilir; fakat, kibir, gurur ve bencillikten kaynaklanan methedilme isteği daha çok müşriklerde ve münafıklarda görülen bir ruh hastalığıdır.

- Hakiki mü’min teveccüh, iltifat ve övgülerden memnun olmamalı; kendisini medh ü sena edenleri uyarmalıdır. O, medhedilmeyi hakaret kabul edecek kadar bu meselede kararlı durmalıdır. Nefsin hoşuna gidecek ve ona meltem gibi gelecek medh ü sena, takdir ü taltif esintilerini ruh tepkileriyle tadil edip bir hortum, bir tsunami gibi görmeli ve ondan kurtulmaya çalışmalıdır.

- Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “Bir dirhem ihlaslı amel, batmanlarla hâlis olmayana müreccahtır.” Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya ve yalnızca Cenâb-ı Hakk’ın rızasını esas maksat yapmak icap eder; büyük-küçük her iş O’nun hoşnutluğu gözetilerek ortaya konmalıdır.


M.Fethullah Gülen HocaEfendi 10.01.2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder