ÖĞRETMEN ama bu torpaqlarda MÜELLİMELİKDİR vazifem...






1 Eylül 2011 Perşembe

Düğün karmaşamızda ve ertesinde okuyabildiklerim



İki kitap ancak okuyabildim onca koşuşturmanın stresin arasında:)
Ama ikisi de her sayfasında iyiki dediğim cinstendi. Hüseyin N. Atsız'ın kitabı şimdiye kadar niye okumadım cinsindendi.
Hmm Efenim öncelikle BOZKURTLAR'dan başlayalım.
Kitap Türklerin ilk yerleşkelerinden Orta Asya'dan başlıyor. Bir nevi Genel Türk Tarihinin, destanların kurgusunda dolaşıyorsunuz. Aslında lisede okusaydım hem bu dersi hem de edebiyat dersindeki destanları hiç zorlanmadan anlar ve bilgilenirdim diye hayıflandım. H. Nihal Atsız ın önce "Bozkurtlar'ın Ölümü" daha sonra ise ikinci kitap olarak basılan "Bozkurtlar Diriliyor" adlı eserlerinin birleşiminden oluşmuş "Bozkurtlar"
Türkler'in bozkırdaki yaşam mücadelesini, daha devlet olmanın o ilk zamanlarından itibaren olan-ki lider olan her toplulukta ilkel çağlarda dahi karşılaşılan-entrikaları, destanların ortaya çıkışını kopuzla yapılan muhteşem törenleri söylenen ağıtları hepsini damağınızda tarihin o acı ekşimsi tadını hissettirmiş ATSIZ. Şimdiye kadar okuduğum en iyi tarihi romandı kuşkusuz.kurgusunda hiçbir boşluğa rastlamadım belki kafamdaki binlerce telaştan belki subjektif okumamdan:)
Atsız'ın saf bir Türkçeyle pozitif ılımlı bir milliyetçilikle yazdığı kitabından esinlenip facedeki hayranlarına bir göz atayım dedim. Bir beklentim yoktu edebi ve tarihi kaygısı olan entellektüel bir milliyetçilik ülkücülük beklemiyordum. Ama kendine hayran sıfatı verenler sayfada açıkça ırkçılık-ki ırkın yada ırkçılığın ne olduğunu bilmeden-faşistlik yapıyorlardı. Facedeki hangi hayran sayfası hayırlıda ben ümitlendiysem:) velhasıl kelam şiddetle tavsiyemdir BOZKURTLAR


ELİF ŞAFAK POLİSİYE YAZSIIIIIIIIIIIN!!

Ahmet Ümit'i ezberledimizden mi nedir artık kitabın başında katili maktulü tesbit edip şaşırtması için ümitlenip kitabı bitirmeye çalışırız. Ama Elif Şafak nasıl bir ters köşe yaptı da allak bullak etti beni anlatamam. Ya hu Şafak ne olur polisiye yaz bizde kurgu görelim şöyle ya hu!
Türkiye'den ayrılırken ne yzık ki bu defa iki kitap alabildim yanıma biri de İskender di. İyiki de almışım! Bunca koşuşturmanın arasında sürükledi beni sağolsun. Soyağacı meselesine hastayım. İl Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeleri'nde rastlamıştım bu olaya ve müthiş bayılmıştım. Şafak tüm karakterlerin olduğu bir soyağacını başa yerleştirmiş ve her karakterinde kurgusunu mükemmel yapmış:)
Kurguda sadece Cemile'nin İngiltere'ye gitme meselesi biraz kapalı kalmış bir de Yunus'un Tobikosuna ne oldu. Hmm bir de sonu.. sanki devamı mı gelecek İskender'in öyle bir son var ortada ya da yok bir son yok gibi öylece bitti kitap.
Toplumda hakikaten var olan bu arafta kalmış insanların hikayesi bence devam etmeli.
Evet şimdi bende bir Şafak çılgınlığı başladı bakalım burdan temin edebilecek miyim :):)
Şimdilik eyvallah arkadaşlar mutfak ev işleri okullar da açılıyor az kaldı bakalım ne bulup ne okurum artık:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder