ÖĞRETMEN ama bu torpaqlarda MÜELLİMELİKDİR vazifem...






23 Kasım 2010 Salı

Sızıntılar...


Yine gözyaşları yine bir yürek burkuntusu yine dertler dünyasında kabz anları...
Yine Sensizlik yine SENSİZLİKTEN habersizler...
Sevdamızdan değil de davamızdan değil de kendimizden derdimiz yine...
Kabzlarımız Sana yaklaşamamaktan değil de birbirinden uzaklaşanlardan...
Dipsiz kuyulardaki ikametimiz
Marifetine olan yolculuğumuzdan değil de
Kullarının sergüzeştliğindendir...
Kıtmirliğimizle iki büklüm olamıyoruz Karunlar sardı dört bir yanı
Yankılanır her birinin nefsine mahkum sesi...
Bu kulaklar Sana meftunluğundan sağır olamadı
Bu diller Senin aşkınla lal olamadı
Bu eller Senin sevdan için kalkamadı
Şimdi bu yürek Senin huzuruna
Gelemedi vuslat yangınıyla

Şimdi bu kıtmir Senin huzuruna;

Firavunlaşan sesleri Yusuflaştırman için
Karunlaşmış benlikleri eritip Eyyubileştirmen için
Neronlaşmış sesleri Davudileştirmen için
Taşlaşan yürekleri Yakuplaştırabilmen için
Ruhsuz dünyalarında bataklıkta saplanmış kalan
Muhammedi ruhtan uzak şu kardeşlerimizi
Muhammedileştirmen için

Geldi Ya Rab...
Kabul buyur...

3 yorum:

  1. bir amin sızar bu günahlı ağızdan...

    YanıtlaSil
  2. Sağol can!Sen benim duamın günahsız ağzısın günahsız dilin kabule şayan eder inşallah duamızı..

    YanıtlaSil
  3. bu sene nasıl bir sene...
    bu kadar keşkeyi hiç kurmuşmuyumdur acaba şu ahir ömrümde...

    YanıtlaSil